GÜNDOĞMUŞ






GÜNDOĞMUŞ

           Gündoğmuş, Akdeniz Bölgesinde, Antalya´nın bir ilçesidir. İlçemiz, merkezle birlikte 4 belediye ve 23 köyden oluşmaktadır. Gündoğmuş´un sınırları içerisinde 53 yayla mevcut olup yaylalar Gündoğmuş, Alanya ve Manavgat tarafından kullanılmaktadır.
Antalya´ya 149 km uzaklıkta olan Gündoğmuş İlçesi, Akseki-Manavgat Karayoluna 36 km´lik ve Alanya-Manavgat karayoluna da 60 km´lik asfalt iki yolla bağlanır.
Akdeniz Bölgesinde, Antalya İline bağlı olan Gündoğmuş; kuzey, kuzeydoğu ve doğusunda Konya, güneyinde Alanya, batısında Manavgat, kuzey ve kuzeybatısında da Akseki ilçeleri ile çevrilidir. Dağlık alanları çam ve sedir ormanları ile kaplıdır. Alara Çayı doğu- batı yönünde ilçeyi böler.
Antalya´nın doğusu ve iç kesiminde yer alan Gündoğmuş´un kuzey, kuzeydoğu ve doğusunda Batı Torosların önemli kollarından Geyik Dağları bulunur. Bu dağlardan çıkan Alara Çayı da ilçe toprakları içerisinde, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda akar. Bu çayın çevresinde küçük düzlükler sıralanmış olup, ilçede tarım bu alanlarda yapılır. Akdeniz ikliminin hakim olmasına karşın kışın biraz daha karasal iklim özellikleri gösterir. Bu nedenle kışın biraz sert geçer.

Antalya’da dağın Toros olduğu yer Gündoğmuş’tur…



TARİHİ
İlçe merkezi ve çevre köylerin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. İlçe sınırları içersinde doğanın ve insanın acımasız tahribatına rağmen ayakta kalmayı başaran yaklaşık 30 adet şehir ve köyden oluşan yerleşim yeri bulunmaktadır. Dağlık bir bölgede bulunmasına rağmen bu denli çok yerleşim merkezini barındırmasını şu sebebe bağlayabiliriz. Akdeniz ticaret yolu açısından önemli bir nokta olan Alanya ve Manavgat sahilleri bir çok devlet tarafından ele geçirilmek istenmiş ve bu nedenle yoğun saldırılara maruz kalmıştır. Bu sebeplere binaen burada yaşayan halkın büyük bir bölümü dinsel ve siyasal varlıklarını sürdürebilmek için saldırılara karşı daha güvenli olan iç bölgelere göç etmişlerdir. Bu insanların bir kısmı şimdiki ilçe merkezinin güneyin de yer alan Alara vadisi ve çevresine yerleşmişlerdir. Diğer kısmı da Akseki sınırına yakın olan Karadere ve Güneyyaka köyleri civarına yerleşmişlerdir. Alara vadisine yerleşen bu ilk halkın bu yöreyi yurt edinmelerinin başlıca nedeni, bölgedeki kerestenin kaliteli ve bol olması, bu kerestenin de ırmak kanalıyla taşınmasının kolay olmasıdır. Bu nedenle gerek kaynağı yakın noktalar da gerekse vadi boyunca bu uygarlıkların kurmuş oldukları yerleşim merkezlerini görmek mümkündür.
Bölgede bulunan mağaralardaki bulgular göz önüne alınarak her ne kadar ilçenin tarihinin yontma taş devrine kadar sarktığı söylense de, ilçe sınırlarında günümüze kadar oluşan eserler daha çok GEÇ ROMA-BİZANS VE SELÇUKLU dönemi eserlerinin karakteristik özeliklerini yansıtır. İlçenin yakın tarihi ise söylenenlere göre
Konya’nın İKSİRE köyünden bazı nedenlerden dolayı göç eden aileler tarafından kurulmuş ve bu nedenle adına EKSERE denilmiştir. İlk dönemlerde idari olarak Akseki’ye bağlı bir köy olan EKSERE 1936 yılında Akseki ilçesinden 14 ve Alanya ilçesinden 23 köy bağlanarak ilçe olmuş ve "Gündoğmuş" adını almıştır. İlçe ilk kurulduğunda 2 bucak ( Güzelbağ ve Köprülü) ve 35 köyden oluşmaktaydı. Soğukpınar ( Guguşlar) köyü ve Güzelbağ bucağına bağlı 12 köy ticari ve ulaşım bakımından Alanya ilçesi ile ilişkilerinin daha yoğun olduğu gerekçesiyle İlçeden ayrılmıştır. İlçe 3 belde ve 23 köyden oluşmaktadır. 1998 yılında Ortaköy, Senir ve Köprülü’ye belediyelik statüsü verilmiştir
Gündoğmuş’un tarihçesi ile ilgili 2 rivayet il yıllıklarına geçmiştir.
1- Eski adı "Eksere" olan Gündoğmuş’u şimdiki Karaman’a bağlı İksile kasabasından çeşitli sebeplerle ayrılan bir aile kurmuştur.
2- Kışın sahilde yaşayan Yörükler yazın yaylaya çıkarlar ve sonbaharda tekrar dönerlerdi. İşte bu Yörük kafilesinin büyük bölümü sahile dönmez. Gündoğmuş’a yerleşir. Sahilde kafilenin gerisini soranlara, dönenler “ ekserisi kaldı” derler. Bu münasebetle onların kaldığı yerlere ekseri derler. Zamanla bu kelime Eksere şeklinde söylenmeye başlar.
Diğer bir rivayete göre ise ; (Ahmet Cemal EREN anlattıklarını, Osmanlıca yazılmış, kapakları yırtılmış bir kitaptan okuduğunu söyler.) Kıbrıs’ın fethine gelen Müslüman arap askerlerinden bir grup bugün Alanya’ya bağlı bir köy olan Yeşilköy´e çıkar. Buradan tebliğ vazifesini yerine getirmek üzere içlere doğru ilerler. Bu arada yaşayış ve karakter itibari ile Rumlardan tamamen farklı olan ve kendilerine güzel bir vatan arayan Horasanlı Türklerle karşılaşırlar. Bunlar tabiat şartlarının her yönden olgunlaştırdığı bir avuç Serdengeçti´dir.
Müslüman Araplar tebliğ vazifelerini Türklere de yaparlar. İçtimai yaşayış ahlak ve karakter bakımından İslamiyet’i, ruhlarına uygun bulan Türkler, bu mukaddes dini iştiyakla kabul ederler. “ Müminler kardeştir.” Hükmüne göre taraflarda karşılıklı olarak akraba olma düşüncesi uyanır. Ve karşılıklı kız alıp verirler.
Türklerin katılmasıyla güçlenen bu İslam topluluğu Bizans vatanı olan Anadolu içlerine yürürler. Ancak dini liderleri durumunda olan Şeyh Mehmet Efendi Saburlar Köyü civarında hastalanınca, yanında bir grupla beraber burada kalır.
Güneyde ilk İslam Köyü şanına layık, Saburlar Köyü işte bu Şeyh Mehmet Efendi tarafından kurulur. Topluluğun ağırlıklı kısmı ise tebliğe devam etmek üzere ilerlerler. Zaman zaman çatışmalarla geçen ileri harekat şimdi Karaman’a bağlanan Ermenek ilçesine kadar devam eder. Burada yaşamaya uygun bir yere çadırlar kurularak yerleşilir. Bu arada yanık sesli bir derviş yüksek bir yere çıkarak sela ve ezan okur.dolayısıyla buranın ismi de İLK SELA olur. Ancak zamanla bu isim “ İLKS İLE “ ve daha sonrada “ İKSİLE” olarak söylenmeye başlar…
Buradaki Müslümanlar zamanla çoğalarak büyük bir köy olurlar. Daha başka köyler kurarlar. Bir gün kalabalık bir grup dini reisleri olan Mehmet Efendiyi ziyaret etmek için yola çıkarlar şimdiki Karain mevkiine kadar gelirler. Ancak baharın gelip karların erimesi ile coşan Alara Çayı bu vefalı evlatlara yol vermez. Onlar da İksile’ye geri dönmezler.Şimdi kale yıkıntısı bulunan ve Alanya Tarihi kayıtlarında ismi "PAMBUCAK" olarak geçen yere yerleşirler.Bunlar ileriki günlerde bir köprü yaparak Saburlar Köyü ile ulaşımı kolaylaştırıırlar. Ama artık Pambucak ayrı bir köy olmuştur.
Pambucak, hayvancılık yönünden ve düşman baskınları yönünden tehlikeli görülünce bir grup Senir’e bir grup Ortakonuş’a bir grup da şimdiki Köyiçi dediğimiz mevkilere giderek yerleşik hayata geçerler ve buralar da ayrı ayrı köyler kurarlar.
Ancak Köyiçine yerleşenler kalabalıklaştıkça susuzluk artar. Yer sıkıntısı da başlayınca,yine su kıt olan ama hayvancılık için iyi bir kışlak olan Gündoğmuş’a gelirler. Buraya ilk olarak "İksile" veya "Ekseri" adını verirler. Zamanla EKSERE şeklinde söylenmeye başlar. İlçe olunca da Gündoğmuş adını alır. ( Köy içi denilen mevkiide Müslüman mezar kalıntıları ve bir değirmen kalıntısı bulunmaktadır.)






TARİHİ VE TURİSTİK YERLER

İlçemiz de doğal ve tarihi yönden oldukça zengindir.
PINARBAŞI PİKNİK YERİ :
İlçeye 9 km uzaklıkta, yayla yolu üzerindedir. İşte tam aradığım yer diyebilirsiniz. Asırlık çınarlar, sedir ve köknar ağaçları... Serin bir mekan yaz aylarında pınardan akan buz gibi su insanı rahatlatan havası ve Ağustos ayında bu yerde yetişen kiraz… Bu muhteşem yer yaz aylarında özellikle hafta sonları Alanya dan Manavgat´a çevre ilçelerinde insanlarını ağırlamakatadır.
UÇAN ŞELALE :
İlçeye 30 km uzaklıkta Köprülü Beldesi yolu üzerinde Kayabükü ve Eskibağ Köyleri arasında kalan bölgede yer almaktadır.
Asırlık çınar ağaçları altında 50 metreden dökülen suları seyrederken diğer doğa güzelliklerini kaçırabilirsiniz.
Doğa harikalarından ilki Alara ırmağına hayat veren Uçansu Şelalesi. Buz gibi coşkun akan suyunda ağustos ayında yüzmek ve karşısındaki muhteşem tasarımıyla,dogallığıyla insanı ferahlatan tesislerde ( http://www.alara-selalesi.com/ ) çayınızı yudumlamak istiyorsanız, görmeniz gereken bir yer... Alara ırmağı ise bir başka doğa harikası, nisan aylarında karların erimesiyle coşan Alara da kırmızı benekli alabalıkların var olduğunu duymak büyük bir haz verir insana. Alara kıvrım kıvrım akar kar sularını götürür akdenize.
Diğer doğa harikaları da 2500m yükseklikte Geyik Dağının eteklerinde masmavi denizi andıran, kırmızı balıkları ve beyaz nilüfer çiçekleriyle Eğrigöl, Karıngöl ve Paşagölü dür.
İlçede çok fazla yayla yeri bulunmaktadır. Bunların bir kısmı Aliahmetler, Elibeyler, Kadılar gibi aile isimleriyle bilinir. Bir başka yayla da Çaşır yaylasıdır. İlçenin bu doğal güzelliğini keşfedenler tarafından yayla turizmi anlamında ekonomik bir faaliyet son yıllarda gelişmeye başlayan bir konudur.
Ayrıca Ümütlü Köyünde bulunan ve ünlü Damlataş Mağarasını hiçte aratmayacak kadar güzellikte Ümütlü Mağarası, Gündoğmuş merkezde Çeyiz Mağarası, Derebağ mevkisinde Su Uçtuğu Şelalesi , Karain mevkisindeki Asar Şelalesi ve Asar Kalesi dir.

Arkeolojik kalıntılar olarak, Taşahır mevkiinde Kaseyir, Senir köyünün iki kilometre doğusunda Kese harabeleri, Merkez ilçe içerisinde Gedefi harabeleri , Karadere köyü, Hisar ve Kiliseönü mevkiindeki tarihi harabeler, Penbelik, Çayırözü ve Narağacı köyleri arasındaki tepelerdeki harabeler, Köprülü bucağına bağlı Karaköy, Bedan ve Balvi (Akyarı) köylerindeki tarihi harabeler sayılabilir.
İlçe merkezinde ise, Sultan Cem in Silifke Valiliği döneminde yaptırıldığı sanılan Cem Paşa Camii ilçenin kültürel değerlerindendir.
          
KONAKLAMA OLANAKLARI
İlçemizde otel ve motel bulunmamakla birlikte, bir çok kurum ve kuruluşun misafirhaneleri bulunmakta, gelen misafirler bu misafirhanelerde ağırlanmaktadır.
Öğretmenevi: (242) 781 2290
Belediye Misafirhanesi: (242) 781 2011
Orman İşletme Misafirhanesi: (242) 781 2012

PINARBAŞI
İlçe merkezinin doğusunda, ilçeye 9 km uzaklıkta bulunan doğal ortamda ulu çınar ağaçları ile yüksek köknar ve ladin ağaçlarının arasında ,buz gibi kaynak suyunun başında konaklayıp doğanın tadını çıkarmak istiyorsanız; Pınarbaşı piknik ve mesire alanı her türlü imkanı ile ( modern kulubeler, tuvaletler, lokanta… ) tam aradığınız yerdir.

UÇAN ŞELALE
İlçenin doğusunda, ilçeye 25 km mesafede Alara ırmağının çıkış noktası. Asırlık çınar ağaçları altında 50 metreden bir gelini andıran görüntüsü ile dökülen suları seyrederek her imkana sahip tam turistik bir tesiste yemek yemek eğlenmek, buz gibi coşkun akan suda ağustos ayında yüzmek ve ırmakta balık tutmak istiyorsanız görmeniz, gezmeniz gereken bir yer. Ayrıca bu güzellikler içinde konaklama imkanınızda var.
İletişim: http://www.alara-selalesi.com/

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Macys Printable Coupons